Okyanusa Nükleer Atık Bırakılmasının Ardından Yapılan Araştırma
1993 yılında okyanusa nükleer atık bırakılması yasaklandı. Ancak bu yasak öncesinde sadece Kuzeydoğu Atlantik’e yaklaşık 200 bin varil atık bırakıldığı tahmin ediliyor. Bu variller, denizin 3 bin ila 5 bin metre derinliğine bırakılmıştı.
Uluslararası bir grup olan 21 kişilik ekip, varillerin bulunduğu noktaları detaylı bir haritada belirlemeyi amaçlıyor. Çünkü okyanus tabanındaki bu nükleer atıkların konumu ve durumu hakkında hala çok az bilgi mevcut.
Nükleer atıklardan radyoaktivite sızıyor mu?
Fransa’daki Clermont Auvergne Laboratuvarı’ndan proje lideri ve atom fizikçisi olan Patrick Chardon, varillerden uzun süre radyoaktivite sızdığını tahmin ediyor. Chardon’a göre varillerin tasarımı, derinlik basıncına dayanacak şekilde yapılmıştı. Ancak içlerindeki radyasyonu tamamen yalıtmak için yeterli değildi.
Pedro Nogueira da, “Bazı varillerin paslandığını biliyoruz ve eski atık alanlarının çevresindeki derin deniz tortularında ve canlılarında az miktarda radyoaktivite bulunduğunu” belirtiyor.
Ancak mevcut verilere göre, bu radyasyonun kıyı bölgeleri veya insan sağlığı için çok düşük bir risk oluşturduğu düşünülüyor. Balıklarda ve deniz ürünlerinde tespit edilen radyasyon seviyeleri, yasal sınırların oldukça altında bulunuyor.
Okyanus Tabanındaki Varillerin Çıkarılması Mümkün Değil
Tuzlu suların binlerce metre derinliğinde bulunan bu nükleer atık varillerinin çıkarılması neredeyse imkânsız olarak görülüyor. Pedro Nogueira’ya göre, bu tür bir girişim çevresel riskleri artırabilir.
“L’Atalante” gemisindeki ekip, bölgede dört hafta geçirmeyi planlıyor. Hedefleri, varillerin konumunu ve durumunu belgelemekle kalmayıp, aynı zamanda su, toprak ve canlılardan örnekler alarak, bu nükleer atıkların deniz ekosistemine etkisini anlamak. Ekip, yaklaşık 200 kilometrekarelik bir alanı detaylı bir şekilde incelemeyi planlıyor.