İstanbul’da konut balonu şişiyor! Bazı ilçelerde fiyatlar 15 milyonu aştı

İstanbul’da Konut Fiyatları Rekor Seviyede

Konut piyasasında yaşanan keskin fiyat artışları, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde ev sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getirdi. Gayrimenkul analiz platformu Endeksa’nın Mart ayı verileri, İstanbul’da dört ilçede ortalama konut fiyatlarının 15 milyon TL’nin üzerine çıktığını ortaya koydu. Avrupa Birliği genelinde 2020’den bu yana konut fiyatları ortalama yüzde 25 artarken, Türkiye’deki artış oranı yüzde 1100’ü aştı.

İstanbul’un Bazı İlçelerinde Konut Fiyatları 20 Milyon TL’yi Aştı

İstanbul’un birçok ilçesinde ortalama konut fiyatları birkaç milyon TL’yi çoktan aştı. Özellikle Sarıyer, Beykoz, Beşiktaş ve Kadıköy gibi ilçelerde ev fiyatları 15 milyon TL’nin üzerine çıkarken, Sarıyer’de bu rakam 18,5 milyon TL’ye kadar ulaşıyor. Bu ilçeleri 17,9 milyon TL ile Beykoz, 17,4 milyon TL ile Beşiktaş ve 15,5 milyon TL ile Kadıköy takip ediyor.

Yüksek Fiyatlara Rağmen Yatırımcı İçin Hala Cazip

Fiyatların bu denli artmasına rağmen bazı ilçelerde kira gelirlerinin yükselmesi ve geri dönüş süreleri, yatırımcıları konut alımına yönlendirmeye devam ediyor. Örneğin Esenyurt’ta amortisman süresi yalnızca 11 yıl olarak hesaplanıyor. Bu da yatırımcının, evin bedelini kira geliriyle kısa sürede amorti edebilmesini sağlıyor.

İstanbul’un İlçelerine Göre Ortalama Konut Fiyatları ve Amortisman Süreleri

  • Konut fiyatları 5 milyon TL altı olan ilçeler:
  • Esenyurt: 2.660.240 TL / 11 yıl
  • Sultangazi: 3.158.068 TL / 14 yıl
  • Fatih: 3.283.470 TL / 13 yıl

Yüksek Fiyatlar Yatırımcıların Kafasını Karıştırıyor

İstanbul’da konut fiyatları rekor seviyelere ulaşsa da, kira getirilerindeki artış ve bazı ilçelerdeki kısa geri dönüş süreleri, yatırımcının ilgisini canlı tutuyor. Ancak özellikle merkezi ilçelerde fiyatlar o kadar yükseldi ki, artık sadece yatırım değil, oturum amaçlı konut edinmek bile çoğu vatandaş için erişilmesi güç bir hedef haline geldi. Gelişmeler, hem bireysel alıcılar hem de gayrimenkul yatırımcıları için dikkatle takip edilmeye devam ediyor.

Related Posts

Uzman isim tarih verdi: Kademeli emeklilik yolda

2023 yılında kabul edilen EYT düzenlemesinin ortaya çıkardığı ‘kademeli emeklilik’ sorunu tartışılmaya devam ederken, Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş’tan konuya ilişkin peş peşe dikkat çeken uyarılar geldi. Karakaş, 9 Eylül 1999 ve sonrasında sigorta girişi olan çalışanlara ilişkin kademeli emeklilik düzenlemesine gidileceğini belirtirken, değişiklikler için planlanan tarihleri paylaştı.

Bankacılık sektöründe şok gelişme: Mevduat ve kredilerde tarihi artış!

Bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeler, yılın ikinci çeyreğine güçlü bir giriş yapıldığını gösteriyor. Mevduat ve kredi tarafında gözlenen hareketlilik, ekonomik dinamiklerin yeniden şekillendiğine işaret ediyor.

Petrolün düşüşü Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarını nasıl etkileyecek?

ABD Başkanı Trump’ın yeni gümrük tarifeleri, küresel ticaret savaşlarının derinleşeceği endişeleriyle petrol fiyatlarını sert bir şekilde düşürdü. Bu durum, enerji ithalatçısı Türkiye gibi ülkeler için enerji maliyetlerinde azalma sağlasa da, doların zayıflaması ve küresel ekonomik yavaşlama gibi faktörler, büyüme beklentilerini olumsuz etkileyebilir.

Küresel piyasalar ABD’de açıklanacak büyüme ve istihdam verilerine odaklandı

Küresel piyasalar, ABD-Çin tarifelerine ilişkin iyimserlik ve yumuşayan söylemlerle geçen hafta pozitif seyrederken, gözler büyüme ve istihdam verilerinin açıklanacağı yeni haftaya çevrildi.

ABD’de petrol sondajında sınırlı artış

ABD’de petrol sondaj kulelerinin sayısı bu hafta 2 artarak 483’e çıktı. Son bir yılda kule sayısı 23 azaldı. Brent petrol haftayı 66,87 dolardan tamamlarken, WTI tipi ham petrol 63 dolar seviyesinde kapandı.

IMF’den Türkiye değerlendirmesi: ‘Öngürülemeyen şoklara açık…’

IMF Avrupa Departmanı Direktörü Kammer, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yukarı yönlü revize edilmesinin nedenlerini paylaştı. Kammer ayrıca dezenflasyon sürecinin daha hızlı gerçekleşmesi gerektiğini ve bunun da daha sıkı bir makroekonomik politika bileşimini gerektirdiğini belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir