Sessizliğe mahkûm edilen tüm kadınların sesi

Bilge Sonat Arseven’in hayatı, birçok kadının yaşadığı fakat çoğu zaman duyulmayan bir hikâye. Burjuva bir ailede yetişen Arseven’in biyografi formundaki hayat hikâyesinde kendini müzik kariyerinde Alman besteci Ludwig van Beethoven ile özdeşleştirmesi, salyangozlarla kendi hayatında paralellikler kurması öne çıkıyor. Beethoven’ın işitme bozukluğu yaşamaya başladığı ilk yıllarında bestelediği sekizinci do minor sonatı “Patetik Sonat”, romanda bir metafor oluşturuyor. Dokunaklı, etkili anlamına gelen ‘patetik’, Arseven’in hayatının da bir tanımı oluyor. İşitme kaybı yaşayan Arseven sanatın gücüyle hayata tutunurken geçmişi, aşkları, evliliği üzerinden pek çok travma yaşıyor. Zehra Güngör. “Toplumsal baskıların bir kadının kimliğini ve özel hayatını nasıl etkilediğini dile getiren ‘Patetik Sonat’ı sessizliğe mahkûm edilen tüm kadınların sesi olması için yazdım” diyor.